Allameh Tabataba'i University
![Allameh Tabataba'i University](/storage/images/resized/4ogHkIqxWGuPFchYwaPgOWvcoW2E6OP8nObN9bkS_medium.webp)
Publications
1 701
Citations
23 313
h-index
65
Top-3 journals
![Procedia - Social and Behavioral Sciences](/storage/images/resized/GDnYOu1UpMMfMMRV6Aqle4H0YLLsraeD9IP9qScG_large.webp)
Procedia - Social and Behavioral Sciences
(105 publications)
![SSRN Electronic Journal](/storage/images/resized/VB6UIgqsyDBgrsTtqT4C2ImAHGDidVrMrprJV4LS_large.webp)
SSRN Electronic Journal
(37 publications)
![Communications in Statistics - Theory and Methods](/storage/images/resized/5YZtvLvkPZuc2JHOaZsjCvGSHFCuC3drUwN3YAc5_large.webp)
Communications in Statistics - Theory and Methods
(28 publications)
Top-3 organizations
![University of Tehran](/storage/images/resized/PzO94jFgug880fYqSbVjfX6RN8jzUWHmBOon6flZ_large.webp)
University of Tehran
(206 publications)
![Islamic Azad University, Tehran](/storage/images/resized/tp8FAB5c5IcFUUK2OYzu6mrtoYL09X75SbCz8nHs_large.webp)
Islamic Azad University, Tehran
(107 publications)
![Islamic Azad University, Science and Research Branch](/storage/images/resized/tp8FAB5c5IcFUUK2OYzu6mrtoYL09X75SbCz8nHs_large.webp)
Islamic Azad University, Science and Research Branch
(72 publications)
Top-3 foreign organizations
![Feng Chia University](/storage/images/resized/AXP87mzMMXHSsAmUfZdUmBTdclrU6FWSI2AenklB_large.webp)
Feng Chia University
(17 publications)
![Justus Liebig University Giessen](/storage/images/resized/gYOEH8p14p2B0ShJ94QBw9wYbxHAZQS6SgRuAfVn_large.webp)
Justus Liebig University Giessen
(17 publications)
![University of Zurich](/storage/images/resized/FQZAAG7UARsMMIOqcl16u4MPRGn6qZigyxUWG4Vi_large.webp)
University of Zurich
(16 publications)
Most cited in 5 years
Found
Publications found: 383
Brent Petrol Fiyatı ile Baltık Kirli Tanker ve Temiz Tanker Endeksi Arasındaki İlişkinin Araştırılması
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Tarkun S.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Petrol fiyatları ile ulaştırma sektörü arasındaki bağlantı ticaret hacmini önemli ölçüde etkilemektedir. Petrol, ulaştırma faaliyetlerinde doğrudan direkt ilk madde malzeme olarak kullanılabileceği gibi, ulaştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılan alt yapı yatırımlarında (yol vb.) dolaylı olarak kullanılabilmektedir. Bu özellikleri sayesinde petrol ulaştırma sektörü için çok önemli bir kaynak durumundadır. Dünya piyasalarında meydana gelen olaylar, örneğin kriz dönemleri, eğitimden ticarete, sanayiden sağlığa tüm piyasaları etkilediği gibi petrol talebini ve tanker piyasalarını etkilemiştir. Bu çalışmada, Brent Petrol fiyatı ile Baltık Kirli Tanker Endeksi ve Baltık Temiz Tanker Endeksi arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiler, gecikmesi dağıtılmış otoregresif (AutoRegressive Distributed Lag (ARDL)) sınır testi ile incelenmiştir. İlgili değişkenlerin uzun dönemdeki nedensellik ilişkileri Toda Yamamoto nedensellik analizleri ile test edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, uzun dönemde Baltık Kirli Tanker endeksi, Brent Petrol fiyatlarını negatif yönde, Baltık Temiz Tanker endeksi ise pozitif yönde etkilemektedir. Aynı zamanda Brent Petrol fiyatı ile diğer iki değişken arasında nedensellik ilişkisi elde edilmiştir. Kısa vadeli şokların uzun vadeli sapmaları yaklaşık 15 ayda dengeleyebildiği bulunmuştur.
Sahra Altı Afrika Ülkelerinde Yoksulluk Gelir Düzeyi İlişkisinin Yoksulluk Kısır Döngüsü Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Turna Y.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Sahra altı Afrika ülkelerinde yoksulluğu belirleyen faktörlerin yoksulluk üzerindeki etkisi ve bu etkilerin bir kısır döngü içerisinde olup olmadığının tespit edilmesi, yoksullukla mücadelede uygulanacak politikaların etkinliği açısından önem arz etmektedir. Bu çerçevede yapılan çalışmada, öncelikle Sahra Altı Afrika ülkelerinde yoksulluk kısır döngüsü kapsamında değerlendirilen değişkenler ile yoksulluk arasındaki ilişkinin analiz edilmesi, bu etkilerin ortaya konulması sonucunda ise yoksulluk kısır döngüsünün test edilmesi amaçlanmaktadır. Dolayısıyla çalışmada, Sahra altı Afrika ülkelerinde 1990-2022 yılları arasında yoksulluğa neden olan faktörlerin yoksulluk üzerindeki etkileri ve yoksulluk kısır döngüsü analiz edilmektedir. Yapılan analizlerde, en küçük kareler yöntemi ile Toda-Yamamoto nedensellik testinden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda ise, Sahra altı Afrika ülkelerinde yoksulluk kısır döngüsü kuramının geçerli olmadığı ancak kısır döngüye neden olan değişkenlerin her birinin yoksulluğu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Douglass C. North, Metodolojik Bireycilik ve Rasyonalite
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Acar Y.K.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Yeni Kurumsal İktisadın en önemli isimlerinden biri Douglass C. North”tur. North’un “Bir toplumda oynanan oyunun kuralları” olarak belirlediği kurum tanımı günümüzdeki birçok kurumsal iktisatçı tarafından benimsenmiş durumdadır. Bunun yanında North, kariyerinin son dönemlerinde kurumların sadece toplumsal rollerini vurgulamakla kalmamış, bireysel etkilerini de ele alacak şekilde daha geniş bir kurumsal perspektif ortaya koymuştur. Bunu yaparken de Neoklasik İktisadın bireyini eleştirel bir biçimde ele alarak çeşitli bireysel analizler için farklı bir yol sunmuştur. Bunun sonucunda Neoklasik İktisattan bir hayli uzaklaşmış, hatta zaman zaman heterodoks bir yaklaşım olan eski kurumsalcılıkla ortak bazı temalara da değinmiştir. Zihinsel modellerin ve kültürün önemini vurgulayan North, bu alanda yaptığı çalışmalarla iktisatçılara yeni bir ufuk açmıştır. Vardığı noktada ise iktisatçıların bireyi daha doğru bir şekilde analiz etmeleri gerektiğini ve bunu bilişsel bilimler ile iktisat arasında ortak temalar belirleyerek yapabileceklerini ortaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı North’un eleştirileri bağlamında iktisat biliminin bireyci yaklaşımını ele alarak, bu yaklaşımın nasıl daha sağlıklı hale getirilebileceğinin tartışılmasıdır.
Yaşlı Bireylerin Sosyal Haklarının Eşitsizlikler Bağlamında İncelenmesi
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Özkan Boyraz G.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Yaşlılık bebeklik, çocukluk, yetişkinlik gibi yaşamın doğal bir dönemidir. Yaşlılık dönemi gerileme, çöküş veya kayıp olarak nitelendirilse de yaşlılık ve yaşlı nüfusun artışı bir sorun değildir. Yaşlılık döneminde yaşlının değişen ihtiyaçlarının karşılanmaması, hizmetlere erişememesi ve diğer bireylerle eşit haklara sahip olamaması ayrımcılığa ve eşitsizliğe yol açmaktadır. Bu durum yaşlının farklı alanlarda sorunlar deneyimlemesine ve iyilik halinden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Ülkemizde yaşlı nüfus hızla artmaktadır. Mevcut koşullar iyileştirilmediği müddetçe ileriki yıllarda çok daha fazla sayıda yaşlı ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kalacaktır. Bu kapsamda araştırmanın amacı yaşlılık döneminde kişinin deneyimlediği eşitsizliklerin günlük yaşamdaki farklı yansımalarını sosyal haklar bağlamında ele almak, eşitsizlikleri etkileyen faktörleri incelemek ve eşitsizliklere yönelik müdahale, uygulama ve politika önerilerini tartışmaktır. Yaşlı bireylerin deneyimlediği eşitsizliklerin ve sorunların ekonomik durumları ve gelirleri ile yakından ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle çalışmada yaşlıların ekonomik durumlarını etkileyen çalışma, adil gelir, sosyal güvenlik ve sosyal yardım/sosyal hizmet hakları eşitsizlikler bağlamında incelenmiştir. Yaşlılara yönelik hizmet ve politikalar hak temelli bir anlayışı, sosyal adalet, insan hakları, eşitlik, ayrım gözetmeme ilkelerini temel alan sistematik, kapsayıcı, bütüncül ve yaşlıların yüksek yararını önceleyen yapıda olmalıdır.
Türkiye’de Makro Finansal Bağların Durgunluklar Üzerindeki Rolleri ve Etkileri
Tunay K.B., Tunay N.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Bu çalışmada, Türkiye’de makro finansal bağların durgunluklar üzerindeki etkileri ekonometrik olarak analiz edilmektedir. 2006-2023 dönemini kapsayan aylık frekanstaki geniş bir veri seti, Bellego ve Ferrara (2009, 2012) tarafından geliştirilen faktörlerle genişletilmiş probit yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu bağlamda, önce statik bir faktör analizi ile makro finansal bağları yansıtan faktörler hesaplanmıştır. Faktörlerin hesaplanmasında, olası hesaplama güçlüklerini en aza indirmek için dinamik yerine statik bir modelleme ve tahmin yaklaşımı benimsenmiştir. Ardından bu faktörlerden oluşan bir bağımsız değişkenler seti ile durgunluk olasılıkları tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular, istatistiki olarak anlamlı bulunan faktörlerin durgunluk olasılığını genelde negatif etkilediğini göstermiştir. Gecikme uzunlukları açısından alternatif modellerin tahmini sonucunda, altı dönem gecikmeli faktörleri içeren modelin daha başarılı olduğu saptanmıştır. Bununla beraber, karşılaştırma yapmak için düzey ve üç gecikmeli modellerin tahmin sonuçları da sunulmuştur. Dış kaynaklı bir etken olarak 2008 küresel krizi ve Covid-19 pandemisi dönemlerindeki durgunluk olasılıkları, 0.95’i aşan oranda tahmin edilmiştir. Bu sonuçlar, makro-finansal bağların durgunlukları ortalama altı ay önceden haber verebileceğini göstermiştir.
Disiplinleşme ve Kamu Yönetimiyle İlişkilenme Süreci Bağlamında İşletme Yönetimi
Dülgar İ.P.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
İşletme yönetimi, kamu yönetiminde egemen yaklaşımlara kuramsal kaynaklık eden bir disiplindir. İşletmecilik kuramlarının kamu yönetimine aktarımı ve bu alanda doğurduğu etki, 1980’li yıllar sonrası ekonomi politikalarıyla ilişkili olarak birçok çalışmaya konu edilmiştir. Bu makale ise etki yerine kaynağın kendisini ele almak üzere tarihsel bakışı başlangıca yöneltmektedir. Kaynağın ele alınmasıyla disiplinlerin inceleme nesnesi (somut olan) farklılığına rağmen somuttan üretilen kuramsal bilgi (soyut olan) ortaklaşmasının nedeninin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Makalede, işletme yönetiminin bir disiplin olarak gelişiminin tarihsel bağlamı çözümlenerek inceleme nesnesi/varlık sebebi kavranmaktadır. Özel sektör dünyasına ait sistemli bir bilgi bütünü olarak disiplin, ilk ifadesini büyük örgütlerin şirket formunda yaygınlaştığı ve anonim şirketlerin yönetim işlevindeki ayrımı güçlendirdiği 19. yüzyıl Amerika’sında kazanmıştır. İşletme yönetiminin kamu yönetimine kaynaklık etmesini sağlayan ilk yaklaşım ise fabrikadan geliştirilen ve disiplinin kurucu yaklaşımı olan Bilimsel Yönetim’dir. Bu yaklaşımla işletme yönetimi henüz kuruluş aşamasında kamu yönetimiyle ilişkilenmiş ve fabrika yönetiminden tüm örgütlere doğru görüş alanını genişletmiştir. Yönetim bilgisinin evrensel/özel-kamu ayrımı olmaksızın her örgütte uygulanabilir olduğu savıyla nesne farkını gözetmeyen yaklaşımlar, piyasa örgütlerinden üretilen bilginin kamu yönetiminde geçerliliği kabulüne yol açmıştır.
Reklamdaki İletişim Unsurlarının Tüketicilerin Ürün İlgilenimine Göre Tutum ve Davranış Üzerindeki Etkileri
Tekeli S., Yağcı M.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Bir iletişim biçimi olan reklamın amacı bir marka hakkında bilgi vererek tüketiciyi ikna etmek ve dolayısıyla tutumlarını değiştirmektir. Reklamlarda kaynak kullanma tüketicilerin reklamı fark etmesini sağlayabilir. Dolayısıyla, tüketici reklamı yapılan markayı veya ürünü satın almaya eğilim gösterebilir. Bu süreçte tüketiciler ilgilenim düzeylerine bağlı olarak reklamdaki kaynağın özelliklerinden veya mesajın niteliğinden etkilenebilir. Bu çalışmanın amacı ilgilenim düzeyine göre reklamlarda kaynak kullanımının ve mesajın tüketicilerin tutum ve davranışları üzerindeki etkisini deneysel bir uygulamayla belirlemektir. Bu çalışma Mersin ilinde 718 kişiden oluşan örneklemde uygulanmıştır. Araştırma verileri çalışma için oluşturulan basılı reklamı ve çalışma değişkenlerine ilişkin soruları içeren bir anket ile çevrimiçi (online) ve yüz yüze olarak toplanmıştır. Hipotezler YEM yol analizi ile değerlendirilmiştir. Çalışma tüketici tutum ve davranışları bakımından teorik ve yönetimsel katkılar sunmaktadır.
Yöneticilerin Rasyonel ve Sezgisel Kararlarının Öz Güven ve Öz Yeterlilik Öncülleri ile Rol Belirsizliği ve Rol Çatışmasına İlişkin Girişimci Firmalardaki Sonuçları
Savaşkan E., Atay Ö.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Bu çalışma, yöneticilerin rasyonel ve sezgisel kararlarının öz güven ve öz yeterlilik öncülleri ile ilişkilerini incelemeyi, sosyo-demografik özelliklerin karar verme stillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını, öz güven ve öz yeterlilik düzeylerinin karar verme stilleri üzerindeki etkisini ortaya koymayı, son olarak karar verme stillerinin rol belirsizliği ve rol çatışması düzeyine ilişkin sonuçlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda çalışma Ankara Üniversitesi Gölbaşı Teknokent’de girişimci firmalardaki 239 yöneticiden oluşan veriler ile gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan anket formu aracılığıyla yöneticiler ile yüz yüze görüşülerek veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde Pearson Korelasyon ve çoklu doğrusal regresyon analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, yöneticilerin rasyonel ve sezgisel kararlarının öz güven ve öz yeterlilik öncülleri ile rol belirsizliği ve rol çatışmasına ilişkin sonuçları girişimci firmalarda bir uygulama şeklinde değerlendirilmiştir. Dolayısıyla gerçekleştirilen bu çalışma Teknokent’de faaliyet gösteren girişimci firmalardaki karar verme yetkisine sahip olan yöneticilerde araştırılan özel çalışmalardan birisi olma niteliğindedir.
Döviz Kurunun Hisse Senedi Fiyatları Üzerindeki Etkileri: BRICS Ülkeleri ve Türkiye Örneği
Bölükbaşı Ö.F., Ürkmez E.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Bu çalışmanın amacı Ocak 2013 ile Ekim 2023 dönemleri arası aylık veriler kullanılarak kısa ve uzun dönemde döviz kurunun hisse senedi fiyatları üzerindeki asimetrik etkilerini BRICS ülkeleri ve Türkiye için incelemektir. Çalışmada doğrusal ve doğrusal olmayan ARDL yöntemine dayalı hata düzeltme modelleri Chudik ve Pesaran (2015) tarafından geliştirilen DCCEMG tahmincisi ile tahmin edilmiştir. Elde edilen tahmin sonuçlarına göre hisse senedi fiyatları ile döviz kurları arasında uzun dönemli bir ilişki vardır. Asimetrik test sonuçlarına göre hem kısa hem de uzun dönemde döviz kurunun hisse senedi fiyatları üzerindeki etkilerinin asimetrik olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada BRICS ülkeleri ve Türkiye’nin para birimlerinin dolar karşısında değerlenmesinin bu ülkelerin hisse senedi fiyatlarını uzun dönemde arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Borsa Kapitalizasyonu, Ekonomik Büyüme, Ticaret Hacmi ve Banka Kredi Genişlemesinin Sürdürülebilir Gelişim Endeksi Üzerindeki Etkisi: G7 Ülkelerinden Kanıtlar
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Karaca C., Ekşi İ.H., Şit A.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Bu çalışmanın amacı, G-7 Ülkelerinde Borsa kapitalizasyonu, ekonomik büyüme, ticaret hacmi ve banka kredilerindeki genişlemenin sürdürülebilir gelişim endeksi üzerinde ki etkilerini araştırmaktır. Çalışmanın dönemi 1990-2019’dur. Çalışmanın Bağımlı değişkeni sürdürülebilir gelişim endeksi; bağımsız değişkenleri ise borsa kapitalizasyonu, kişi başı milli gelir, toplam ticaret hacmi ve dağıtılan yerel kredilerdir. Yöntem olarak Panel AMG Grup tahmincisi ve Dumitrescu ve Hurlin(2012) Heterojen Panel Nedensellik teknikleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, ticaret hacmi ve sürdürülebilir gelişim endeksi arasında pozitif bir ilişkinin olduğu, ekonomik büyümenin 4 ülkenin sürdürülebilir gelişim endeksine negatif yönde etki ettiği ancak diğer ülkeler üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. İlave olarak, ticaret hacmi 5 ülkenin sürdürülebilir gelişimine önemli bir katkı sunarken ticaret hacminin diğer ülkelere herhangi bir etkisinin bulunmadığı gözlemlenmiştir. Banka kredilerindeki genişleme ise İtalya ve ABD’nin sürdürülebilir gelişimine negatif etki ederken Almanya’ya olumlu katkı sağlamakta, diğer ülkeler üzerinde herhangi bir etki meydana getirmemektedir. Küresel zenginliğin %64’ünü temsil etmesi dolayısı ile örneklem ülke grubu olarak yalnızca G-7 Ülkeleri seçilmiştir. Sürdürülebilir Gelişim endeksi Hickel (2020) tarafından geliştirilen yeni bir endeks olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatürel çalışma neticesinde bu çalışma özgünlüğü, borsa kapitalizasyonu, banka kredilerindeki genişlemeler ve ticaret hacminin bu endeks ile ilişkisini G7 ülkeleri özelinde inceleyen ilk çalışma olması ve politika önerileri ile literatüre önemli bir katkı sağlamasıdır.
Türkiye’de Sektörel İhracatın Mekansal Analizi
Takım A., Özat R.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Yurtiçi üretimi yapılmayan ürünleri dış piyasalardan temin etme, ekonomiyi daha fazla büyütme, sermaye birikimi oluşturma, döviz geliri elde etme, istihdamı artırma ve tüm bunların sonucu olarak toplumsal refahı yükseltme ülkeleri dış ticaret yapmaya yönelten temel nedenlerdir. Dış ticaretten beklenen faydalardan birisi de aynı ülke içinde bölgeler ve iller arası gelişmişlik farkını azaltmasıdır. Bu çalışmada Türkiye’de en fazla ihracat yapılan sektörlerde il düzeyinde mekânsal etkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de illerin mekânsal dağılım haritası çıkarılıp bu dağılımlar, Moran I ve LISA testleri ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara göre Türkiye’nin otomotiv, elektrik ve elektronik ile kimyevi ürünler ihracatında mekânsal etkinin olduğu görülmüş, iller arasında komşu bölgelerle ihracatın %35, ithalatın ise %24 oranında korelasyon gösterdiği belirlenmiştir. Sektör düzeyinde ise otomotivde ihracatın diğer bölgelerdeki aynı sektörün ihracatı ile %23 oranında korelasyon gösterdiği tespit edilmiştir. Elektrik ve elektronik ihracatı ile kimyevi ürünler ihracatındaki iller arası korelasyon sırasıyla %15 ve %20 olarak hesaplanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre her sektörde belirli illerin öne çıktığı ve iller arasında mekânsal ilişkilerin farklı düzeyde ticareti etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmanın ihracatta geleceğe yönelik sektörel bazda politikalar geliştirilmesi ve bölgesel teşviklerin daha etkin kullanılması ile ilgili literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Muhasebe İhtiyatlılığı ve Vergiden Kaçınma Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Türkiye’ye İlişkin Bulgular
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Terzi S.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Bu çalışmanın amacı, muhasebe ihtiyatlılık düzeyi ile vergiden kaçınma düzeyi arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bunun için Türkiye’de Borsa İstanbul’da 2009-2022 yılları arasında işlem gören 158 şirketin finansal verileri analize dahil edilmiştir. Literatürle uyumlu bir şekilde muhasebe ihtiyatlılığının ölçümünde piyasa değerinin defter değerine oranı, vergiden kaçınma düzeyinin ölçümünde ise cari dönem vergi gideri ile olması beklenen vergi gideri arasındaki fark tutarının toplam aktife oranı kullanılmıştır. Çalışmada, bu ilişkinin tespiti için panel veri analizi ve GLS regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, muhasebe ihtiyatlılık düzeyi ile vergiden kaçınma düzeyi arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Buna göre vergiden kaçınma düzeyinin artması, muhasebe ihtiyatlılık düzeyini artırmaktadır. Ayrıca, aktif karlılık oranı ile muhasebe ihtiyatlılık düzeyi arasında anlamlı ve pozitif ilişki tespit edilmiştir.
The Relationship Between Current Account Deficit and CBRT Policy Rates After the 2008 Crisis: ARDL and NARDL Bounds Test Approach
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Sümer A.L., Peker O.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
The current account deficit continues to be a constant problem due to the structural problems of the Turkish economy and the tight
monetary policy implemented after the 2008 crisis. Therefore, the measures taken against the current account deficit constitute the
priority agenda items of the CBRT. The aim of this study is to comparatively examine the relationship between the current account
deficit and the policy interest rate in the inflation targeting and floating exchange rate system using ARDL and NARDL bounds test
methods in the period 2011:Q1-2023:Q1. Cointegration test results confirm the existence of a long-term relationship between the
variables. ARDL model long and short term coefficients show that the policy rate does not have a significant effect on the current
account deficit. NARDL model long and short term coefficients prove that the policy rate does not have a significant and asymmetric
effect on the current account deficit. The findings indicate that the expected impact of policy interest rate adjustments on the
current account deficit is limited. As a result, it is thought that the reaction of the exchange rate to the policy interest in inflation
targeting will be more decisive in keeping the current account deficit at a sustainable level.
Hammaddeye Karşı Sorumluluk: Gemi Geri Dönüşümü ve Demir Çelik Endüstrisinde Verimlilik Değerlendirmesi
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Ergün Ü.R., Bulut E.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
Gemi geri dönüşümü ve demir çelik endüstrileri birbirinin tamamlayıcısı olan endüstrilerdir. Her iki endüstrinin de sınırlı kaynaklar dikkate alındığında sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ekonomisi ve uluslararası ticaret açısından öneminin yakın gelecekte daha da artacağı beklenmektedir. Literatürde, gemi geri dönüşümü ve demir çelik endüstrilerini bütünleşik ve ampirik olarak inceleyen çalışma sayısının oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışmanın tercih ettiği MEREC ve MARCOS yöntemleriyle bu alandaki boşluğu dolduracağı umulmaktadır. Çalışmada yer alan altı kriter arasında yüksek ağırlık skoruna sahip kriterler 2018, 2019, 2020 ve 2022 yılları için demir çelik ihracatı ve gemi söküm miktarı, 2021 yılı için ise demir cevheri ithalatı ve demir çelik ihracatı olarak elde edilmiştir. Alternatifler arasında en yüksek verimliliğe 2018, 2019 ve 2022 yıllarında Çin Halk Cumhuriyeti’nin; 2020 ve 2021 yıllarında ise Hindistan Cumhuriyeti’nin sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde demir çelik ve gemi geri dönüşüm endüstrilerine sahip ülkelerin malzeme geri kazanımı yoluyla bir değer yaratma faaliyeti gerçekleştirdikleri ifade edilmektedir. Ülkelerin elde ettikleri bu değerde hem sürekliliği hem de sürdürülebilirliği sağlamak amacında oldukları görülmektedir. Demir çelik ve gemi geri dönüşüm endüstrilerinin birlikte meydana getirdikleri yüksek potansiyelin gelişmiş teknolojilerin uygulamaya alınması, çevresel tehditlerin bertaraf edilmesi ve daha iyi operasyonel şartların sağlanmasıyla devinime dönüşebileceği değerlendirilmektedir.
Yüksek Teknoloji İhracatında Karşılaştırmalı Rekabet Gücü Analizi: Öncü ilk 40 Ülke Örneği
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
,
2024
,
citations by CoLab: 0
|
Abstract
Öztemiz H.
![Hacettepe University](/storage/images/resized/3iVNGcJvQfivAjL4iTXwzpJ8Bm9Zy9C9qdE7nJQm_large.webp)
İhracata dayalı büyüme stratejileri çerçevesinde ekonomik büyüme ve kalkınmanın önemli araçlarından birisi teknoloji üretimi ve ihracatıdır. Teknolojinin günlük yaşamın bir parçası olduğu günümüzde hemen hemen tüm ülkeler teknoloji üretimi ve ihracatıyla uğraşmaktadır. Bu kapsamda teknoloji üretimi ve ihracatında ayrıştırıcı unsurun, yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatı olduğu söylenebilir. Bu çalışmada yüksek teknoloji ihracatında öncü 40 ülke örneklem olarak belirlenmiş, ulaşılan en güncel verilerle 2012- 2019 yılları arası ülkelerin sektördeki rekabet güçleri Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi ve Simetrik Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda yüksek teknolojili ürün ihracatında Çin ve Çin özel yönetim bölgesi Hong Kong’un başta olmak üzere Asya ülkelerinin karşılaştırmalı üstünlüğe veya diğer ifade ile rekabet gücüne sahip olduğu; AB üye ülkelerinden ise Fransa, Macaristan ve Çekya dışında karşılaştırmalı üstünlüğü sürdüren ülkenin olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca ABD’nin de içinde yer aldığı araştırma örnekleminde yer alan 22 ülkenin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmadığı tespit edilmiştir
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5261/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5262/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5261/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5262/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5261/3224.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5262/3224.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5260/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5263/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5260/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5263/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5260/3224.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5263/3224.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5259/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5264/3223.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5259/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5264/3222.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5259/3224.png)
![](https://tile.openstreetmap.org/13/5264/3224.png)
![Marker](/logo/placemark.png)